Bu yazımızda mum dibine ışık vermez atasözünün anlamını açıklayan bir kompozisyon yazacağız.
İnsan mum gibidir. Çevresine faydalı olmak için her türlü güzelliği yapar ama iş kendi ev halkına yakınlarına gelince bir faydası olmaz. Mum da aynen bu şekildedir. Mum yandığından onun ışığından etrafı aydınlanır ama mumun kendine bir yararı olmaz. Kendi dibi karanlıkta kalır.
Mesela bir aşçı çalıştığı iş yerinde birbirinden lezzetli yemekler yaparak orada çalışanların karnını doyurur. Onlara daha önce hiç tatmadıkları, herkesin damağına hitap eden çok güzel yemekler yapar. O iş yerinde çalışanlar adeta parmaklarını yerler. Bu aşçı akşam olup eve gittiğinde kendi mutfağına girip de bir yemek yapmaya bile kalkmaz. Gariptir ki insanoğlu mumun dinine ışık vermemesi gibi kendi yakın çevresine gelince aynı özeni göstermiyor. Her meslekte mum benzetmesini yapmak mümkündür. Öğretmenler de okulda öğrencilerine bir şeyler öğretmek, olumlu davranış kazandırmak için dört takla tarken okul sonrasında kendi çocuklarıyla aynı titizlikte ilgilenmezler. Artık kafaları şişmiş, dinlemek için sakin bir ortamda kalmayı isterler.
Kısacası mum ışığıyla çevresine aydınlık verirken kendi altını ışıtmaz. İnsan da çalışmalarıyla başkalarına her anlamda fayda sağlarken, birinci dereceden yakınlarına aynı ilgiyi maalesef göstermemektedir. Bu duruma akıl sır ermese de gerçekler böyledir işte.
Yorum Gönder